* Osmanlı Döneminde Kalma Antika Tablo - 1910/20's
* Ahşap Üstü Yağlı Boya
* Alçı Döküm El Yapımı Çerçeve
* 120x60cm Boyutlarında
Sanat, bireysel ve toplumsal kimliklerin ifade Araçlarından biridir. Toplumsal değişim süreçlerinde bazı kimlikler ortadan kalkarken, yeni kimlikler ortaya çıkar. Osmanlılar, Selçuklulardan miras olarak minyatür sanatını da devralmışlardır. Yüzyıllar boyunca aşamalarla gelişimini sürdüren minyatür sanatının giderek resimleşmesinden söz edilebilse de, 19. yüzyıla kadar resim sanatının Tam anlamıyla icra edilebildiğinden söz etmek imkansızdır. Batılılaşma sürecinde ; Resim sanatı minyatürün 18. yüzyılda eriştiği derinlik, ışık gibi resimsel kaygıları taşımaya başladığı aşamadaki altyapı üzerine kurulmuştur diyebiliriz. 19. yüzyılda Batı tarzı resim sanatının varlığı ve gelişmesi, Osmanlı hükümdarları ve devlet bürokrasisi tarafından Batılaşmanın en önemli göstergelerinden biri olarak kabul edilmiş ve desteklenmişTır. Ancak Bu değişim asla geleneksel Türk resminin yıkılarak, bunun yerine Batı Modeli bir resim sanatının yer aldığı anlamını teşkil etmez.
Türk resminin kendine has gelişmesi içinde Batı ikinci dereceden yan bir etken olmuştur. Şayet Türk resminin geleneksel doğacı ve gerçekçi eğilimleriyle şematik biçim oluşumları arasındaki ikiliksel bağ hesap edilirse, bu yüzyıl ancak bu dengenin nesnel bir dışa yönelişe doğru değişmesi ve bunda Batının da belli bir rol oynayışı diye açıklanabilir. Yani bu değişim, yine kendi gelişme sınırlarımız içinde gerçekleşmişTır. Sanatçı kişiliği ile tanınan III. Selim’in saltanat dönemi, Osmanlının kendini yenileme ihtiyacının bir arayışa ve uygulamaya dönüşmeye başladığı ilk dönem kabul edilebilir. Bu dönemde pek çok sanatçı, eski dönemlerle kıyaslanmayacak bir çoklukta Osmanlı topraklarına gelmeye başlamıştır. Bunlar arasında Melling, Hilair, Allom, Bartlett, Antoine de Favray, van Mour gibi sanatçılar İstanbul’un başlıca mesire yerlerini resimlemek amacıyla çalışmalar yapmışlar ve Boğaziçi Ressamları olarak isim yapmışlardır. Bunlar arasından Melling, Danimarka elçisinin aracılığıyla dönemin padişahı III. Selim’in kızkardeşi Hatice Sultan’ın hizmetine girmiş, 20 yıl boyunca İstanbul’da kalarak pek çok eser vermişTır.
Görmüş olduğunuz yağlı boya tablomuzun yapılan incelemede en az 100 yıllık olduğu anlaşılmış olup yapan ressamın adına ulaşılamamıştır. 120x60cm boyutlarında olan tablomuz Ahşap üstü yağlı boya tekniği ile yapılmş olup alçı döküm çerçeve kullanılmıştır. Tual olmaması nedeniyle diğerlerinden ayrılır. Yaşına göre kondisyonu mükemmel durumda olan tablomuz çok iyi bakılmış olup sadece Antik Kuntik'de.
top of page
Stok kodu: SKU 26659
2.500,00₺Fiyat
Tükendi
Benzer Ürünler
bottom of page