top of page

* Osmanlı Döneminden Kalma Antika 4 Adet Saksılık - 1900/10's
* Ceviz Ağacı Oyma, El İşçiliği
* 2 Adet 120cm Yüksekliğe Sahip 27x2cm Derinliğinde
* 2 Adet 64cm Yüksekliğe Sahip 27x27cm Derinliğinde
* Çok Nadir Bulunur
* İnternette Başka Herhangi Bir Platformda Bulunmamaktadır.

 

Osmanlı-İstanbul çiçekçiliğinde, çiçek bahçe (bağçe) ve bostandan ayrılmaz. Çiçek aynı zamanda ilaç ve şerbet anlamına gelmektedir. Fatih’le başladığı kabul edilen “has bahçe” uygulaması Lale Devri’yle (1718-1730) doruğuna çıkmış ve çiçekçilik şüldifeciyan adı altında esnaf örgütlenmesine ve narh ve mezadı ile nizamnameye kavuşturul-muş, sünbülname, şüküfename, revnak-ı bostan adlarıyla edebiyatını yaratmıştır ama, Osmanlı yönetici sınıfının çiçek hediye etme anlayışı çok daha eskiye gitmektedir. Cuma selamlıklarında padişaha çiçek sepetleri sunulması gelenek olduğu gibi, düğünlerde, tebrik ve bayramlarda şekerleme ve meyve sepetleriyle birlikte çiçek sepeti, vazo ve laledanlıkla çiçek vermek âdettİ. İlaç, şerbet, reçel yapımı yanında, bu geniş sektör İstanbul’da, bülbül dinleme korularında olduğu gibi, estetik ihtiyaç için geniş bahçelere yayılmıştı.

 

19. yüzyılda çiçekçilik eski önemini kaybetti. Sabuncakis, Kamelya, Fulya gibi köklü çiçek evleri yaşamlarını sürdürüp Mısır Çarşısı gibi belirli pazarlar korunsa da çiçekçi dükkânlarının sayısı azaldı. Çiçekçilik Arnavutların ve Çingenelerin ilgi alanı haline gelirken, haremlik selamlıklı, aşçılı arabacılı konakların emekçilerinden olan Arnavut bahçıvanlar, konaklar ve bahçeleriyle birlikte ortadan kalktı. Şehirler büyüyüp avlulu evler apartmanlara döniıştükçe, bahçedeki ağaçlarla birlikte çiçekler de yok oldu. Tipik Türk evi olarak karikatürlere giren, cumbasında teneke kutulardan yapılma saksılar bulunan evlerin yerini ise çiçekli balkonlar aldı. İstanbul çiçekçi esnafı 1960’lı yıllarda köklü çiçek ve tohumcularla kesilmiş sap çiçekçiler olarak ikiye ayrılırken, şehir varoşlarında, mahalle pazarlarında toprak saksı üretip satanlar da plastik saksıların çıkmasıyla devirlerini Tamamladılar.

 

Saksı sözcüğünün yalnızca bugünkü saksı anlamına sonradan dirgendiği, sürahi, kadeh, kupa, kase vb. Cam eşyaya saksonya, bugün billuriye dediğimiz bu tür eşyayı satanlara saksonyacı denilmesinden anlaşılmaktadır.

 

Görmüş olduğunuz en az 110 yıllık Osmanlı döneminden kalma ceviz ağacı Oyma el işçiliği yüksek harika motiflere sahip 4 Adet saksılık yaşına göre mükemmel kondisyonda olup sadece Antik Kuntik'de.

Osmanlı Döneminden Kalma Antika 4 Adet Saksılık

Stok kodu: SKU 21817
2.000,00₺Fiyat
Tükendi

    Benzer Ürünler

    bottom of page