* Osmanlı Sıkma Kehribar Taşlı - 1940's
* Gümüş Yüzük - 1,5gr Ağırlığında - El İşçiliği
 
Yüzüklerin geçmişi çok eski yıllara dayanır. Yüzüğün geçmişi Kuzey Afrika çöllerine kadar gider. Eski Mısır medeniyetinde Nil Nehri’nin verimli taşkın ovalarında yaşayan halk, sazlıkların bükülüp örülmesiyle yüzükler yaparlardı. Nil Nehri, Mısır için çok önemliydi çünkü Firavun halkına servet ve yaşam geTırmişti. Nil nehrinde doğan yüzük, zamanımıza kadar gelmişTır. İlk yüzükler Nil nehri kıyısındaki papirüsler boyunca büyüyen sazlıkların bükülüp bir parmağa geçecek boyutta, sazlıkların daire şeklinde örülmesiyle yapılmıştır. Daire tüm eski kültürlerde olduğu gibi Mısır’da da sonsuzluğun simgesi olarak anlam kazanmıştır. Yüzük, bilinen ve bilinmeyen her şeye veya olaya bir geçişi ve kapıyı temsil eder. Kadın ve erkek arasındaki sonsuzluğu simgeleyen yüzük; bunun yanında sevginin, sonsuz beraberliğin, sonsuz bağlılığın simgesi olarak da yüzyıllar boyunca tarihimizde yerini almıştır.
 
Görmüş olduğunuz Tamamı 925 ayar Gümüşten Osmanlı sıkma kehribar taşa sahip özel işlemeleri bulunmaktadır. El işçiliği olan yüzüğümüzün yaşına göre kondisyonu iyi durumda olup sadece Antik Kuntik'de.